Geyşa Nedir, Kime Denir? Tarihsel ve Kültürel Bir İnceleme Tarihsel Arka Plan: Geyşaların Doğuşu Geyşa kelimesi, Japonca’da “gei” (sanat) ve “sha” (kişi) sözcüklerinden türemiştir. Yani en basit tanımıyla, geyşa “sanat insanı” demektir. Japonya’nın 17. yüzyıl Edo döneminde ortaya çıkan geyşalar, başlangıçta eğlence evlerinde şarkı söyleyen, dans eden ve müzik yapan erkek sanatçılardı. Zamanla bu rol kadınlara geçti ve kadın geyşalar, Japon kültürünün en karakteristik figürlerinden biri haline geldi. Geyşaların ortaya çıkışı, toplumsal dönüşümlerin ve şehir yaşamının yoğunlaşmasının da bir sonucuydu. Toplumsal Dönüşüm ve Geyşa Kurumu Edo döneminde şehirleşme ve ticaretin gelişmesi, yeni bir sosyal tabakanın yükselmesine yol açtı: tüccarlar. Bu…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Hayır, hava oksijen değildir. Bunu karıştırmak masum bir dil sürçmesi değil; bilim okuryazarlığını, yangın güvenliğini, hatta sağlık kararlarını etkileyen köklü bir yanılgı. Bu yazı, “Hava ile oksijen aynı şey mi?” sorusuna tartışma yaratacak kadar cesur ama herkesin anlayacağı kadar sade bir cevap veriyor: Eşitlemeyi bırakın, farkı konuşalım. Hızlı cevap: Hava ≠ Oksijen. Hava bir karışımdır; oksijen o karışımın parçalarından yalnızca biridir. “Hava = Oksijen” Yanılgısı Neden Bu Kadar Yaygın? Günlük dilimiz tembeldir; nefes almak deyince akla “oksijen” gelir, çünkü yaşam için kritik rol onundur. Peki sonuç? Tüm havayı oksijen sanmak. Oysa oksijensiz bir dünya kadar, oksijenin “tek başına dünya” olduğu…
Yorum BırakGereklilik Kipi: Toplumsal Normlar ve Cinsiyet Rolleri Üzerinden Bir Sosyolojik İnceleme Bir araştırmacı olarak, toplumsal yapıların ve bireylerin etkileşimini anlamak, her zaman ilginç ve karmaşık bir süreç olmuştur. Bu süreç, sadece bireysel eylemlerle değil, aynı zamanda bu eylemlerin şekillendiği kültürel ve yapısal bağlamlarla da ilgilidir. Toplum, dilin bile ne anlama geldiğini, neyin “gerekli” olduğunu ve hangi eylemlerin sosyal olarak kabul edilebilir olduğunu sürekli olarak şekillendirir. Bu yazıda, dildeki gereklilik kipinin, toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler ile nasıl iç içe geçtiğine dair bir analiz yapacağım. Sonuç olarak, hem bireysel deneyimlerimize hem de toplumsal yapılarımıza dair daha derin bir anlayış…
Yorum BırakHamamözü Neyi Meşhur? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Keşif Küçük bir ilçenin kalbinde, Anadolu’nun sıcak misafirperverliğini hâlâ iliklerine kadar hissedebileceğiniz bir yer düşünün: Hamamözü. Burası, adını sıcak su kaynaklarından alan, doğayla insan arasındaki eski bir dostluğun hâlâ sürdüğü bir toprak parçası. Bu yazıda, Hamamözü’nün “neyi meşhur?” sorusuna sadece coğrafi değil, aynı zamanda kültürel ve evrensel bir bakışla yanıt arayacağız. Çünkü bir yerin meşhurluğu sadece yemeklerinde, kaplıcalarında değil; oranın insanının dünyaya kattığı ruhla da ilgilidir. — Hamamözü’nün Kökeni ve Evrensel Bir Fenomen: Şifalı Suların Hikâyesi Dünyanın dört bir yanında, termal sular yüzyıllardır hem fiziksel hem ruhsal bir arınma alanı olarak görülmüştür.…
Yorum BırakGüç, Toplum ve Kimlik Üzerine: Cengiz Gömleksiz Nereli? Güç ilişkilerinin görünmez ağları, her toplumun damarlarında dolaşır. Bir siyaset bilimci olarak, bu ağları çözümlemek; bireyin, kurumların ve ideolojilerin nasıl bir iktidar yapısı içinde şekillendiğini anlamak demektir. Cengiz Gömleksiz ismi de bu bağlamda sadece bir kimlik ya da bir yer sorusuna değil, çok daha derin bir sosyopolitik kimlik inşasına işaret eder. Peki, “Cengiz Gömleksiz nereli?” sorusu neden yalnızca coğrafi bir merak değil de, aynı zamanda toplumsal bir analiz sorusudur? “Nerelilik” Kavramı: Kimliğin Politik Boyutu Bir insanın “nereli” olduğu, sadece doğduğu yeri değil, aynı zamanda ait olduğu kültürel, ideolojik ve sınıfsal yapıyı da…
Yorum BırakHam Kelimesi Nereden Gelir? Bir Kelimenin Kalbinde Gizli Hikâye Bir gün bir kelimenin peşine düşmeye karar verdim. “Ham.” Basit gibi görünen, ama içinde olgunlaşmamış bir potansiyel taşıyan bu kısa kelime… Her dilde böyle kelimeler vardır: az söyler ama çok hissettirir. Peki “ham” kelimesi nereden gelir, ne taşır içinde? Belki de bunu anlamanın yolu sözlükten değil, insanlardan geçiyordur. Sizi bir hikâyeye davet ediyorum — bir kelimenin kökeninden, insanın kendini bulma yolculuğuna uzanan bir hikâyeye. Bir Zanaatkârın Atölyesinde Başlayan Hikâye Anadolu’nun küçük bir kasabasında, toprağın kokusuna karışan çekiç sesleri arasında yaşayan Mehmet Usta vardı. Kil, onun elinde şekil bulur; taş, onun dokunuşuyla…
Yorum BırakAlabalık Dolapta Kaç Gün Saklanır? Ekonomik Bir Bakış Bir ekonomist, her zaman şu soruyla başlar: “Kıt kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları nasıl karşılarız?” Bu yalnızca makro ölçekte enerji, su ya da sermaye için değil, mikro düzeyde mutfakta duran bir alabalık için de geçerlidir. Çünkü her seçim bir vazgeçiştir; dolaba koyduğumuz balık, zamanı geldiğinde ya besin olur ya da israf. Alabalığın dolapta kaç gün saklanabileceği sorusu, aslında kaynak yönetimi, fırsat maliyeti ve tüketim davranışı ekseninde okunabilecek bir ekonomik denklem sunar. Balıkta Zaman ve Değer: Mikroekonomik Perspektif Alabalık, hızlı bozulabilen bir protein kaynağıdır. Taze halde buzdolabında genellikle 1–2 gün içinde tüketilmesi önerilir; dondurucuda ise…
Yorum Bırak3 Yollu Vana Nedir, Ne İşe Yarar? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Bağlamında Bir Analiz Merhaba sevgili okur, Bugün teknik gibi görünen ama aslında hayatın her alanına temas eden bir kavramı konuşacağız: 3 yollu vana. Evet, ilk bakışta mekanik bir parça gibi duruyor. Ama işin içine toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet penceresinden bakınca, bu küçük parçanın bize öğreteceği çok şey olduğunu görebiliriz. Gelin birlikte hem “3 yollu vana nedir, ne işe yarar?” sorusuna cevap bulalım hem de bu kavramı insan ilişkileri, toplum yapısı ve farklı bakış açılarıyla bağdaştıralım. — 3 Yollu Vana Teknik Olarak Ne Demektir? 3 yollu…
Yorum BırakF-16 Türkiye’de Kaç Tane Var? Havada Güvenlik, Yerde Güçlü Bir Güven Herkesin bir askerlik ya da bir uçak merakı olabilir, ama F-16’lar, Türkiye’nin hava kuvvetleri için özel bir anlam taşır. Akrobasi gösterilerinde, kritik anlarda veya sınır güvenliğinde, F-16’ların gökyüzünde süzüldüğünü görmek, hem gurur hem de güven verir. Ancak, bu ihtişamlı uçakların tam olarak kaç tane olduğu sorusu daha az bilinir. Merak ediyor musunuz? Ben de çok merak ediyorum. Hadi gelin, Türkiye’deki F-16 filosunun derinliklerine inmeye çalışalım, bazı ilginç verilere göz atalım ve havada Türkiye’yi savunan bu güçlü makinelerin arkasındaki hikâyeyi daha yakından tanıyalım. Türkiye’nin F-16 Filosu: Kaç Tane, Ne Kadar…
Yorum BırakBir kelimenin doğru yazılışını araştırırken hep aynı merakla başlıyorum: “Bu biçim nereden geliyor ve zihnimiz onu böyle hatırlamayı neden daha kolay buluyor?” Tertip nasıl yazılır TDK? sorusu da tam bu bilimsel merakın alanına giriyor. Gelin, hem TDK verisine dayanalım hem de dilbilimsel ilkeleri sade bir dille anlatalım; herkesin içinin rahat ettiği, paylaşılabilir bir yanıt çıkaralım. Tertip Nasıl Yazılır? (TDK’ya Göre Doğru Yazım) TDK’ya göre doğru yazım tertip şeklindedir. Kelimenin doğru yazılışını TDK’nın Güncel Türkçe Sözlük portalında (sozluk.gov.tr) bulabilirsiniz; Kurum, doğru yazım için sözlük maddelerini esas almanızı açıkça önerir. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Yanlış Yazımlar Neden Görülüyor? Günlük kullanımda “terd ip”, “tertıb/tertıp” gibi yanlış…
Yorum Bırak